Tron: Evolution Zamunda!




Oyunda kontrol ettiğimiz karakterimizin adı Anonymous’un (İsimsiz) kısaltması olan Anon. Yapımcılar, oyuncuların karakterle daha kolay özdeşleşmeleri için ona bu ismi verdiklerini söylüyorlar. Anon Flynn tarafından Tron dünyasındaki komployu açığa çıkarması için yazılmış bir program ve oyun boyunca Flynn’a neler olduğunun cevabını arıyorsunuz.
Tron şehrine ilk giriş yaptığımızda, modern şehir yapısı, etraftaki garip giysili programcıklar (ben onlardan yazı boyunca insanlarmış gibi bahsedeceğim) ve son derece gelişmiş arabalar dikkatimizi çekiyor. Yerde bulunan kristal benzeri parlak objeleri takip ederek gitmemiz gereken noktaya ulaşıyoruz. Oyun boyunca aynı Prince of Persia serisinde olduğu gibi sağa sola atlayarak ilerliyoruz. Tron Evolution’da ki karakterimizde, Prens gibi duvarlardan yürüyebiliyor, duvardan duvara atlayabiliyor. Kısacası eğer Prince of Persia serisindeki bu aksiyonları seviyorsanız, Tron’da ki bu yapı da hoşunuza gidecektir.

Sanal Alem, Sanal Düşmanlar, Sanal Ölümler…

Tron şehri tamamen programlardan kurulma bir düzene sahip olduğundan, silahlarımızdan tutun da, düşmanlarımıza kadar her şey programlardan oluşuyor. Oyunda silah olarak, Yunan Mitolojisi dizi karakterlerinden Xena’nın (Zeyna) kullandığı türde yuvarlak, keskin bir bumerang kullanıyoruz. Tabi ilerledikçe bu silahımızı geliştirebilir, kendimize yeni envanterler açabiliriz. Bunu yapmak içinse tek ihtiyacımız megabyteları düşmanlarımızı öldürerek ve görevlerimizi yerine getirerek topluyoruz. Eee sanal bir dünyada para toplayacak halimiz yoktu. Tron’da bir silahı upgrade edebilmek için önce yeterli versiyona ulaşabilmiş olmanız gerekiyor. Eğer istenilen versiyon seviyesine henüz ulaşamadıysanız, elinizde yeterli MB olsa bile upgrade işlemini gerçekleştiremiyorsunuz.
Oyundaki dövüş sistemi, hem uzak hem de yakın temas olarak geliştirilmiş. Dilersek elimizdeki bumerangı düşmanlarımıza uzaktan atabilir, dilersek yakınımıza geldiklerinde onlara vurabiliriz. Tabi ki yakınımıza geldiklerinde yaptığımız vuruşların etkisi çok daha fazla oluyor.
Tron Evolution’da ki düşman çeşitliliği bir hayli sınırlı, ayrıca buna paralel olarak pek de fena diyemeyeceğimiz sınırlı bir combo sistemi bulunuyor. Karakterimiz, elinde tuttuğu bumerangı atarken ya da sallarken göze hoş gelen akrobatik hareketler yapmayı da ihmal etmiyor. Oyunun başlarında sarı virüs tarzı yazılımlarla karşılaşırken, ilerleyen bölümlerde asker sınıfı düşmanlarla da mücadele ediyoruz, fakat bu düşmanlardan hiç birinin sizi zorlayacağını söyleyemem.
Tron’da ki sağlık doldurma sistemi de bir hayli farklı bir yapıya sahip. Oyunda azalan canımızı doldurmak için duvarlarda gömülü şekilde duran mavi renkteki şeridin üzerinden yürümemiz yeterli oluyor. Bu şeritlerden yürüdükten sonra azalan can barımız tamamen doluyor.
Tron’daki save sistemi ise Checkpoint noktaları üzerine kurulmuş. Aslında bu kadar çok atlama zıplamanın olduğu bir oyunda oyunculara manuel save şansı verilseymiş çok daha iyi olabilirdi. Zaten Tron’da ölümleriniz genelde düşmeler yüzünden olacaktır. Yoksa düşmanlarınızın sizi bozguna uğratarak öldürebileceğini pek sanmıyorum. Oyundaki bazı atlama zıplama olayları kolay olsa bile, bazı bölgeleri geçebilmek için defalarca oynamanız gerekebilir. Bu da ister istemez oyundan sıkılmanıza neden olacaktır.
Genel Olarak Tron;
Tron Evolution, genel itibariyle tek düze bir ilerleyişe sahip. Tek yapmanız gereken şey önünüze gelen düşmanları yok ederek size belirtilen noktaya gitmek. Bu durumda kısa süre sonra oyundan sıkılmanıza neden olabiliyor. Hele ki bir yerde takılırsanız, defalarca aynı yeri oynayıp, aynı yerde düşerek ölmek sizi çileden çıkartacaktır.
Tron’u grafiksel olarak değerlendirecek olursak pek de iyi bir görselliğinin olduğunu söyleyemeyiz. Her ne kadar ara videolar son derece kaliteli olsa da, oyun içi kaplamaların, karakter tasarımlarının o kadar da iyi olmadığı çok açık. Bu kadar ışıklı bir ortamda, çevre tasarımının ve ışık yansımalarının çok iyi olması gerekirdi. Fakat anlaşılan yapımcı firma buna pek de özen göstermemiş.
Oyun ses yönünden ise görselliğin önüne geçmiş diyebilirim. Özellikle aksiyon sahnelerinde arka planda çalan hafif sert tarzdaki müzikler sizi zaman zaman gaza getirebiliyor. Oyunun ara videolarındaki seslendirmelerde son derece başarılı olmuş. Disney’in bazı ana karakterin seslendirmelerini filmle bire bir yapması ise isabetli bir karar.
Duvarlarda koşturduğumuz ve dövüştüğümüz bölümlerin yanı sıra oyunda light cycle ve light tank isimli iki farklı araç da kullanabiliyoruz. Araç kullandığımız bölümler oyun içerisine dağıtılmış durumda ve her ne kadar bu bölümler birbirinin aynı olsa da oyunda özellikle light cycle sürmek oldukça eğlenceli. Bu eğlenceyi yapımcılar oyunun multiplayer kısmına aktarmayı da ihmal etmemişler ve bizlere gerçek oyuncularla mücadele etme şansı sunmuşlar.

İndirme Linki;
http://hotfile.com/dl/103676250/8e7a0b6/ds2.rar.html

0 yorum yapıldı:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda küfür,hakaret,argo kelimeler kullanmayınız.

 
Copyright 2011 Arşiv Merkeziniz. Designed by Arsivmerkezi.